Eski zamanda, kralın birine Arabistan’da iki doğan hediye
edilir. Kral; bu değerli kuşları eğitmesi için doğancıbaşına teslim eder. Aylar
ayları kovalar, bir gün doğancıbaşı kralın huzuruna çıkar ve bir tanesinin
mükemmel bir şekilde uçtuğunu, diğerin ise tünediği daldan kımıldamadığını
söyler. Bunun üzerine kral ülkenin her yerinden şifacılar getirtip doğanı
iyileştirmelerini emreder. Ama nafile!
Sonunda dağlık bölgelerden bir köylüyü
bulup getirirler. Belki de hayatını tabiatla iç içe geçiren bir köylü yaraya
merhem olabilir diye düşünür. Haklı da çıkar! Çünkü tünediği daldan
kıpırdamayan doğan artık göklerde uçmaktadır. Köylüye bu mucizenin sebebini
sorar “nasıl yaptın da doğan uçmaya başladı?”
– Çok basit yüce kralım,
sadece kuşun tünediği dalı kestim…
Kıssada hisse: Her insanın içinde büyük bir potansiyel
vardır. Hepimiz hayallerimize doğru uçabiliriz ama bunun yerine dallarımıza tüneyip,
bize tanıdık gelenlere tutunuyoruz.
Önümüzde sınırsız
imkanlar mevcut fakat onları keşfetmeye çabalamıyoruz bile. Öyleyse var
mısınız, tutunduğunuz korku dallarını kırıp, kendimizi uçmanın mutluluğuna ve
özgürlüğüne bırakalım.
(11 Kasım 2012 tarihli Sabah Gazetesi, Nazlı Ilıcak
köşesinden alıntı bu yazının yazarı Ayşe Komili’ye teşekkürler)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder