Kurtuluş
Sebeplerine Dair
Kardeşim: kurtulmuşlardan olmak istiyorsan 3
şeyden yüz çevirme! Önce Allahın kazasını görmek, sonra ona can ve gönülden
razı olmak gerek. Üçüncüsü nedir bilir misin? Cefadan uzak kalmak, bu
bahtiyarlığa her kim erişirse safa ehli olur. İrfan, akıl ve idrak sahibi, hak
yolundan başka hiçbir yerde cömertlik göstermez. Riya ile bulaşmış olan bir
sadaka nasıl Allah katında makbul olabilir? Amelin altın gibi sâf olmazsa bil
ki sarraf, kalp akçeye değer vermez. Dünya’da servet ve iktidar sahibi olursan
nefsini arzulardan uzak tut.
Doğruluk
ve Emanet!
Dört şey hakkın kerametlerindendir:
Madem ki benden ders alıyorsun, iyi öğren.
Birincisi sözlerinde doğruluk, ikincisi
emaneti korumaktır. Bunu iyi anla. Sonra; cömertlik Allah’ın
kerametlerindendir. Gözünü kötü şeylerden sakınmayı da Allah’ın bir lûtfu bil,
elinden geldikçe madrabaz ve muhtekirlerden kaç. Çünkü onlar Allah
düşmanlarıdır.
Allah bu dört meziyeti kime vermişse O,
kötülüklerden sakınan müminlerden olur. Halk yanında senin sırlarını açıklayan
cahil ahmakla yoldaşlık etme. Hele vergi ve zekâta mâni olanlarla, namazını
gafletle kılanlara yaklaşma. Böyle kimselerden daima sakın ki cihanda çok
ızdırap çekmeyesin.
Şükür
Bahsi
Dört şey; dört şeyle tamam olur.
Ey çocuk bunu dinlerken hatırında tut.
Kişinin ilmî akliyle olgunlaşır. Niyet de fiil ve amelle güzelleşir. Dinin,
kötülüklerden sakınmakla kemal bulur. Nimetin de şükür ile bollaşır. Kulun
olgunluğu dinde görünür. Sanatı züht, âdeti ibadet olur. İlim, aklın
erginliğinden doğar. Senin amelsiz niyetine de kimse bakmaz. Şükür, nimete
büyük kemâl verir, gafilleri yola getirir. Şükretmemek, nimetin elden gitmesine
sebep olur. Şükredenlerin kazancı da nimet bolluğudur. Akılsız kişi, ilimden
bir fayda elde edemez. Akılsızlar yanında oturmak gerekmez.
Ey oğul.
Ey oğul: akılsız ilim ziyandır. İlim bir kuş
ise akıl onun kanadıdır. İlim sahibi
olup ta amel etmeyen, akıl yolundan uzaklaşmış olur.
Feridüddin
Attar, PENDNAME Şark İslam Klasikleri, MEGSB Yayınları, 1988
(PENDNAME: Öğüd kitabı, Nişaburlu mutasavvıf
Mehmet Feridüddin-i Attar’dan çeviren: Nuri Gençosman)