Büyükbabam Medresetül Mütehassisin Tasavvuf Müderrisi Merhum Esseyyid Abdülhâkim Arvasi-Üçışık'ın, “Sefinetul Evliya” adlı bir kitaba derc edilmek üzere kendisine sorulan soruları ve sorulara cevaplarını havi doküman “Hal Tercümesi” adı ile “Büyük Doğu Yayınevi”nce tekrar basıldı. Bu vesile ile “Büyük Doğu Yayınevi”ne teşekkür ederim.Ayrıca, kardeşim Prof. Dr. A. Hikmet Üçışık, büyükbabam hakkındaki hilaf-i hakikat bilgilerin yayılmasına mani olmak gayesiyle Merhum ile yapılan röportajı, “Hal Tercumesi” adlı kitabı, ana mehaz alarak Merhum Abdülhâkim Arvasi Üçışık’ın kısa biyografisini kaleme aldı. Aşağıda, bu yazıyı, “ilk elden, en doğru bilgiyi” edinmek isteyen Aziz dostlarımızın ve ilgililerin bilgilerine arz ediyorum.
ESSEYYİD ABDÜLHAKİM ARVASİ - Üçışık
"Silsile-i Aliye-i Nakşibendiye"nin 33.sü ve
hatimesi, "Manzur-u Nazar-ı Piran-ı Kiram" lakabı
ile maruf Esseyyid Abdülhakim Arvasi-Üçışık Hazretleri, Şehid-i Kerbela Hz.
İmam-ı Hüseyn ahfadından olup, Server-i Kainat Sallallahu Teala
Aleyhi Vesellemin'in 44.üncü torunudur. Tarika-i Aliye-i Nakşibendiye
Meşayihi'nden Mustafa Efendi'nin ilk evladı olarak Van Vilayeti'nin Başkal'e
kazasında doğmuşdur.
Esseyyid Abdülhakim Arvasi Hazretleri, Hülagü'nün
istilası zamanında Bağdat’dan hicret eden, Allâme-i Zaman ve Kutb-u Avan Şeyh
Kasım Bağdadi'ye mensub “Arvasi” namıyla tanınan aileden gelmektedir.
Şeyh Kasım-ı Bağdadi, validesi cihetinden hısımlığıyle
müşerref Gavs-ı Azam'ın evlad ü ahfadı ve Hulefa-ı Abbasiye'nin bazı mensubları
ile (Orhan Gazi zamanında) Anadolu'ya geldiğinde, şahsı ve ailesine teklif
edilen "Devlet İdaresi"ni kabullenmeyip Mısır'da Cami'ül Ezher
Reisü'l Müderrisini ünvanıyla tedris ve neşr-i ilimde bulunmuşlardır. Oradan da
Medine-i Münevvere'ye intikalini takiben hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Molla Kasım Bağdadi’nin Anadoluda bıraktığı büyük
mahdumları Molla Muhammed Arvasi namiyle müştehir (Kutub Muhammed), Van şehrinin güneyindeki yüksek dağlar arasında
geçidi zor bir mevkiye yerleşmiştir. Büyük bir dergâh ve iki katlı bir cami
inşa ettiği bu yere, “Arvas” ismini vermiştir.
“Arvasi” ailesi, 600 sene müddetle, şahsi servet
ve imkanları ile tesis ettikleri, içerisinde binlerce yazma eser bulunan
kütübhane ve tesisler ile mücehhez Medreselerde binlerce ilim ve meslek
erbabını yetiştirerek vatan sath-ı mailinde ve memleket haricinde ilim, ahlak
ve fen sahalarında hizmet vermişlerdir.
Abdülhakim
Arvasi Hazretleri, çocukluk yaşlarında memleketi olan Başkale kasabasının
İptidaî ve Rüşdiye mekteblerine gitmiş; daha sonra, o zamanlar ilim
ve irfan merkezi olan Irak’ın değişik beldelerinde, yüksek âlimlerden gördüğü
dersleri büyük ve derin bir alâka ile zabtetmişdir.
İlim
tahsili esnasında ciddî surette riyazet ve nefs mücahedesiyle sofiye yolunda
gayret göstermiş; Hüseyni Seyyidler ismini taşıyan Arvasi sülâlesinin
büyüklerinin eteğine yapıştığı Mevlâna Halid Hazretleri kolundan gelen Seyyid
Taha Hazretlerinin üstün halifesi Seyyid Fehim Hazretlerine bağlanmak ve
nurlariyle şereflenmek mazhariyetine ermiştir.
Abdülhakim
Arvasi Hazretleri, tahsilini tamamlayıp döndükten sonra, memleketine, mevcut
medreselerden ayrı olarak, şahsına miras kalan mallardan bir Medrese yaptırmış
ve mevcut kitablara ilâve suretiyle zengin bir kütüphane kurmuştur. Talebenin
yiyeceği, giyeceği, yatacağı, yakacağı tarafına ait olmak üzere de o medresede
20 yıl ders okutmuştur.
İstanbul'da zamanın en yüksek seviyede İhtisas
Mektebi, "Medresetül Mütehassisin"de "Tasavvuf Müderrisi"
olarak başladığı hizmeti, Eyüp-Gümüşsuyu'ndaki Kaşgari dergahında, İstanbul'un
muhtelif cami'lerinde, Vefa İdadisi'nde ve mümkün her yerde ve her vesile
ile vaz ü nasihatte bulunarak devam ettirmiştir.
«Er-riyazü’t-Tasavvufiyye» adlı
kitap ve «Rabıta-ı Şerife» risalesi yanında, "Ashab-ı Kiram",
"Ruh", "Ebeveyni Resulullah", "Sefer-i Ahiret"
gibi risaleler, "Tassavvuf dersleri ile ilgili notlar" ve kendisine
tevcih edilen suallere verdiği cevapları muhtevi "mektuplar" kaleme
almışdır. İstanbul halkına 20 sene süre ile Beyzavi tefsirini takib ederek
tefsir ta'lim etmişdir.
Dönemin önde gelen birçok
entellektüeli, devlet mensubları, ilim ve fikir sahasında mümeyyiz zevat
Abdülhakim Arvasi Hazretleri’nin ziyaretine gelip, ilmi ve fikri hususlarda
müşaverede bulunmuştur. Manen ve
maddeten imara muktedir binlerce talebe yetiştirmiştir. Yurtiçi ve yurtdışında
çok sayıda muhibi ve duacısı vardır. Cenab-ı Hak onlardan, aile
ferdlerinden ve nesillerden razı olsun.
Ülkenin işğali esnasında fiilen yakınları ile gayret
göstermiş, İstanbul ve Anadolu'nun düşmandan temizlenmesinde yardımcı olmuştur.
Abdülhakim Arvasi Hazretleri, soyadı kanunu ile
"Üçışık" soyadını almışdır.
1943 senesi Ağustos ayında, 86 yaşındayken, bir sabah
mecburi iskana tabi tutulduğu tebliğ edilerek İstanbul Eyüb Kaşgari dergahından
alınarak İzmir'e götürülmüştür. İzmir'den Ankara'ya nakl edilen
Abdülhakim Arvasi Hazretleri, 27 Kasım
Cumartesi günü dar-ı bekaya gurbette intikal etmiş, zamanın
mütevazı Bağlum kabristanına defn edilmiştir.
NOT:
Abdülhakim Efendi kimseyi kendisine
"Halef" ve/veya "Vekil" tayin etmemiştir. Bu husus bilhassa
kendi el yazısı ve mahdum-u mükerremi Kadıköy Müftisi Ahmed Mekki Üçışık'ın el
yazıları ile mevsukdur. Aksi iddia hilaf-ı hakikattir, itibar edilmemesi
hassaten rica olunur.
Biraderi Meclis-i Mebusan Azası'ndan,
Medresetülmütehassısın Fıkh-ı Şafii Müderrisi Taha Efendi, Mahdumu Kadıköy
Müftisi Ahmed Mekki Efendi ve diğer iki evladı, torunlarının ve yeğenlerinin
büyük bir kısmı, çok sayıda akrabası, bir çok muhibbi ve talebesi bu
kabristanda medfundur. Hepsi Fatiha ve dualarınızı muntazırdır.
Merhum Abdülhakim Arvasi Hazretleri'nin aile efradı
hiç bir vakıf ve dernek ile irtibatlı değildir. İşbu kabir Devletimiz
tarafından imar ve tanzim edilmiş olup hiç bir vakıf ve derneğe
teberruda bulunulmamasını Merhum'un varisi hasseten istirham eder.
NOT: İŞBU YAZI “HAL TERCÜMESİ” (Büyükdoğu Yayınevi, 2014)
kitabından iktibas edilerek Merhum’un torunu tarafından hazırlanmışır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder